Belki biliyorsunuzdur, değerli arkadaşım Prof. Dr. Can BİLGİLİ ile her Çarşamba saat 20:00 de başlayan, bazen 21:00 ve 55 dakika süren, YouTube’da ZoomyaTV kanalında bir ekonomi programı yapıyoruz.
Yazı: Hasan R. Ardıç
Programın adı “Herkese Ekonomi”. Amaç ekonomi eğitimi olsun olmasın herkese anlaşılabilir bir dilde biraz ekonomi anlatmak, daha ziyade ekonomik olayları, bilhassa güncel ekonomik olayları dinleyeni sıkmadan değerlendirmek. Sadece anlatıyoruz; objektif, herhangi bir fikri empoze etmeye çalışmadan, içinde inançların ve siyasetin olmadığı haftalık bir program. Benzerini, İstanbul’da önemli bir üniversitede master programı öğrencilerimize yapmıştık, çok da beğenilmişti.
Can BİLGİLİ hocam, dün akşam programın kapanışını yaparken haftaya “Ne olacak halimiz” isimli bir çalışma yapalım önerisinde bulundu. İşte bu yazı ve haftaya 3 Mayıs 2023 Çarşamba günü yapacağımız programın özeti… Ancak araya başka konular girerse, değişiklik hakkımız saklı.
N'olacak Halimiz?
Yeminle, bilmiyorum desem olur mu?
Olmaz tabii, çünkü soruyu soran hem arkadaşım hem de program ortağım.
Mutlaka araştırıp doğru dürüst bir şeyler söylemek lâzım.
Bildiğimiz taraftan başlayalım.
Ekonomi oldukça uzun zamandır zor günler geçiriyor. Bu zor günlerin hepimizi en çok yorduğu başlangıç 2019 yılı sonbaharı. CoVid-19 başlamış, hızla yayılıyor, küresel ekonomilerde hayatlar kısıtlanmaya başlamış, ekonomik devinim giderek zorlaşıyor. Tüm dünyada ölümler var ve sayı artıyor. Başta ABD ve AB olmak üzere kuvvetli ekonomilerde bile enflasyon giderek yükseliyor. Hatta ABD’de son 41 yılın en yüksek seviyesinde. FED sıkıntıda, ECB de benzer durumda. Çin ve Rusya Federasyonu'nun da Birleşik Krallık ve Almanya’nın da enflasyon yüksekliği aynı anda başlamış gibi… Bu arada Brent Petrol fiyatlarındaki volatilite yüksek. Bir dönem / Aynı hafta içinde BP 77$ ile 107$ arasında değişti.
Bu durumda TCMB politika faiz oranlarını düşürdü. Dolayısıyla mevduat sahipleri paralarını daha güvenli gördükleri ABD dolarına çevirdiler. Dolar volatilitesi ilk dönem kısa bir süre yüksek olduysa da piyasalar kendi içinde yeni dengelerini buldular. O günlerden beri dolarizasyon devam ediyor. Edecek gibi de görünüyor.
Turgut Özal dönemindeki DTH (Döviz Tevdiat Hesabı) benzeri bir KKMH (Kur Korumalı Mevduat Hesabı) oluşturuldu. Burada hükümetin maksadı, dolarizasyonu düşürmek ve liralaşmaktı. Olmadı. KKM başladığında $254milyar olan dövizli varlıklar geçtiğimiz hafta $330 milyar mertebesine çıktı.
Aşağıda Prof. Dr. Hakan Kara’nın paylaştığı tabloyu aynen sunuyorum. Hakan Hoca’ya teşekkürlerimle…
Ben burada kurlarla, paritelerle, enflasyonla, yabancı para birimleriyle milli paranın konumuyla, dolarizasyon ile uğraşmak yerine çok daha önemli gördüğüm noktaya dikkat çekmek istiyorum; Güven.
Milli paranıza güvenmez, onu bir yabancı paranın güvencesi altına alırsanız dolarizasyon ile başa çıkmak zor olur. Ayrıca, para sistemini benimsemiş dolarizasyon sarmalındaki bir ekonomide;
I- Kuru kontrol etmeye çalışmak,
II - Faizi enflasyondan düşük tutmaya karar vermek,
III- Fiyatlara müdahale etmek
Ekonomi Politikası hatalarıdır, ki biz üçünü de yapıyoruz.
Enflasyon, ülkemin neredeyse ezeli ve ebedi ekonomi problemi. Ülkedeki resmi ve özel, değişik kurumların farklı ölçtükleri enflasyon; TÜİK (Devletin bu konudaki resmi çalışmalarını yapan kurum), İTO bir süredir düzenli olarak enflasyon ölçümünü de yapan, yayınlayan kurum, ENAG (Değerli iktisatçı Prof. Dr. Veysel Ulusoy tarafından kurulan ve yönetilen, akademisyenlerden oluşan kurum) piyasalardaki, bana ve bir çok iktisatçıya göre en reel ölçümleri yapan kurum. Ve son ama en önemli yapı; fiilen alışveriş yapan ve enflasyonu her gün yaşayan, geçim zorluğu çeken satın alma gücü düşen tüketiciler…
Enflasyon yükseliyor, resesyon bazı konularda başladı, muhtemelen de (böyle giderse) yayılacak. Ardından enflasyon altında durgunluk başlayacak (Stagflation). Eğer bu şekilde TCMB emisyon hacmini artırırsa sonucun daha da vahim olması kaçınılmaz olacak. 500 TL banknot basımında geç kalındığı artık açıkça görülüyor.
Para basımının hızlanması ve neredeyse süreklilik kazanması eğer gerçek bir bilgi ise, zaten bütçe açığını, kurları ve enflasyonu kontrol altında tutmaya çalışmak her halde mümkün değil.
Keza; dış ticaret açığı, cari açık, ödemeler dengesi, nüfus artış hızı doğurganlık 1,7% genç nüfusun 15,4-15,3% arasında yaşlanması, nüfusun yarısının diğer yarısına bakması, dış borçlar, CDS Primindeki yüksek oranın devamı halinde dış borçlanmada karşılaşılan güçlükler de diğer ekonomi sorunlarımızın bir kısmı…
Diğer taraftan an itibariyle eskisi kadar bizi etkilemediği düşünülse de Rusya-Ukrayna savaşı, 14 Mayıs’ta yurt genelinde yapılacak seçimler, seçim ekonomisi, bütçeleri de “N’olcak halimiz” konularının sadece başlıkları.
Özetle ve esasen halimizin ne olduğu gayet açık ve belli…
Ne olacağını da buradan hareketle öngörmek bir derecede mümkün…
Ben bu durumlarda öngörüde bulunurken tedbirli olmayı ve ileride tahminlerimde isabet olmayan konularda da mahcup olmamak için bilhassa özen göstermeyi tercih ederim. Sonuçta astrolog değilim ve olabildiğince bilimsellik içinde kalmaya çalışırım.
Tamam, enflasyon var. Baz etkisi ile bir miktar düşük seyretmiş olmasına rağmen ilk çeyrek tamamlandı ve enflasyon da yükseldi. Yıl sonuna kadar çok ciddi bir mücadelede başarılı olunursa iki hanelinin düşük seviyelerinde olur (~ %20).
Faizler düşürülmesine rağmen, olası bir ekonomiyi yönetim biçiminde değişiklik olursa, tahminim TCMB Politika Faizinin yıl sonunda %25 olması mantıklı asgari bir seviye. Enflasyon %20’lerde olursa PF de %25’lerde konumlamak başlangıç için olumlu…
An itibariyle 11 milyona yakın resmi işsizimiz var. İstihdam hacmi artırılmalı. Zor bir konu; şimdiden bir öngörüde bulunmak bile yanıltıcı olur.
14 Mayıs sonrası seçim sonuçları netleştiğinde çok daha sağlıklı tahminlerde bulunmak mümkün. Ama şimdiden sayı ve oran vermek, şimdi ya da sonra pek doğru değil, o kadar kolay da değil. Ayrıca eğer iktidar değişirse her şeyi 15 Mayıs’ta bileceğiz diye bir şey de yok.
Muhtemelen seçimle olabilecek bir değişim, değişime bağlanan umutlar realize olursa, tekrar açılan işyerleri, kapanan işyerlerinden fazla olarak devam edecektir.
留言