top of page

Eylül İle Beraber Artık Sonbahar


Geçenlerde yazdığım bir yazımda Temmuz 2023 ayının hızla sona ermekte olduğundan bahsediyordum. Zaman öyle hızlı geçiyor ki; daha Temmuz’un bittiğine şaşırmaktayken, buyurun Ağustos da bir hafta içinde sona erecek. Eylül ile beraber artık sonbahar...



Yazı: Hasan R. Ardıç

 

Hani o ünlü ve hüzünlü deyiş var ya; sonbahar sanattır, diğerleri mevsim… Vivaldi, sanki bunu kanıtlamak istercesine “4 Mevsimi” bestelemiş, sonbaharın seçimini de bize bırakmış adeta...


Renkler çok güzel ve net olacak, havalar ne soğuk ne de çok sıcak… Dökülen yapraklar ayrı bir hüzün verecek kalplere. Yaşı çok ilerleyenlerin bir kısmı, ömürlerinin sonbaharında olduklarını hep anımsayacaklar. Okullar açılacak, kuş seslerinin yerini çocuk cıvıltıları alacak, bir taraftan hüzün, diğer taraftan neşe…


Bunlar işin, hayatın romantik yanları. Tabii bir de unutulmaz ekonomi ve sorunları var ki artık yazmak durumundayım. Yaklaşık 90 gün ara vermeye çalıştım, şimdi artık bu arayı sonlandırıyorum.


Yani yeniden…


Zaten biliyorsunuz son birkaç gündür ekonomide gündemin en flaş konusu KKMH hakkında yazıyorum. Değerli hocalarım, iktisatçı dostlarım ve arkadaşlarım da yazıyorlar. Hemen hemen aynı platformda yazdıklarımız çok benzer, hatta neredeyse aynı cümleler.


Tanımlar, Döviz Tevdiat Hesabı (DTH) veya Dövize Çevrilebilir Mevduat Hesabı (DÇMH), Kur Korumalı Mevduat Hesabı (KKMH), kurlar, faizler, TCMB’nin Hazineye devrettiği KKMH miktarı, ödenebilirlik, TCMB kârları, bankaların kar-zarar hesapları, sair çözümler, öneriler… Konu başlıkları genel olarak böyleydi, ki halâ da aynı gibi… Sonuçta biraz daha temkinli kalemler TCMB-Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının sona ermesini ve saat 14:00’te beklenen açıklamanın yapılmasını beklediler. Tahminler, bant aralıkları, çeşitli görüşler yapıldı ve çok uzun süredir yapılmayan politika faizi 750 baz puan artırılarak %25 seviyesine getirildi.


Burada sorulması gereken bence iki temel soru var;

  • Şimdi mi? (Neden aylar önce değil)

  • Neden daha fazla (%40-45) değil de %25? (Kademeli faiz artışı?)



ABD doları ilk anlarda az bir düşüş yapmış olsa da tekrar bir toparlanma görülüyor. Bu kur, bu politika faizi oranıyla ne kadar kalıcı olabilir bilemiyorum ama uzun sürmeyeceğini tahmin ediyorum.


Bu noktada kimse kusura bakmasın iki eleştirim olacak;

  • Bu durumun algılanması için enflasyon oranına (%19) eşit olan politika faiz oranının (%19) düşürülmesi gerekli olabilir miydi?

2021 Aralık itibariyle giderek düşürülen bu faizler ve artan enflasyon arasında açılan makas;

Nasıl ve hangi kapasitede ekonomiye zarar verecekti?

Durum hangi önlemlerle, hangi süreçte önlenebilir hâle gelecekti?

  • Yaklaşık 20 ay önce başlayan kayıpların telâfi edilmesi mümkün olabilecek mi?


Bunların tamamı zor sorular. Hazine ve Maliye Bakanlığı an itibariyle bir miktar güven veren çalışmalar yapıyor, ancak bu ne kadar sürekli olacak ve TCMB bir derece istikrar ve güven veren bir atılımda olduğunu gösteriyor ve yine aynı soru; bu ne kadar devam edecek?


Son beş yıldır yazdığım; “Ekonomide kaybolan güvenin yenilenmesi zor olur ve uzun vade gerektirir” dememin arkasında bu zorluklar vardı. Tabii olarak halâ da var. Yine de adım atmak beklemekten iyidir.


Bu genel yaklaşımların ışığında, güncel yaklaşımları toparlamak gerekirse, söylenecekler;

  • Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankası KKMH’den vazgeçilerek mevduat hesabına geçilmesi yönünde kararlar alıyor ve bunu bankalara da tebliğ ediyor.

  • Bu durumda homoeconomicus olan mudilerin bankalardan alacakları faiz beklentilerinin de %25’ten fazla olması lâzım. İşte bu nedenle de neden %25 de %40 veya %45 değil demek zorunda kaldım. Yakın vadede %45 oranı bile yetersiz kalacaktır.

  • Özellikle mevduat faizlerinde yapılacak bu ve benzeri artırımların derhal kurlarda önemli artışlara neden olacağı malumdur.

  • Kur artışlarının;

Enflasyonu körükleyeceği,

KKMH’na dönüş isteklerini coşturacağı beklenmelidir.

  • Geri kalanı ihracatın ucuzlaması, ithalatın artması, cari açık, durgunluk, vb. sorunlar olarak sıralanacaktır.

  • Vatandaş yabancı para birimlerine olan güvenini yine aynı yerlerde arayacaktır.


Yine de karamsarlığın biraz kırıldığı gibi iyimser bir tablo belirli süreçlerini tamamlamazsa beklentilerde yanılmalar olacaktır. Burada beni en çok düşündüren ve duygusal olarak yaralayan husus; bir devletin kendi para birimini başka bir devletin para birimi ile güvence altında gösterme çabası olmaktadır. Ülkemin bu durumu atlatacağı umuduyla…

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page