Bir insanın ruhen, manen, zihin olarak, meyil olarak eğer rotası varsa rotasından ayrılması, eğer melekeleri varsa bunları kaybetmesi ne acıdır ki sık sık rastladığımız ve çoğu zaman da anlamakta kabullenmekte zorlandığımız bir mevhum.
Yazı: Bahar Sar
Arızalı ruhlar ve meyillerden bahsediyorum. Makinelerin arızalanması ne kadar da belirgindir oysa. Trafo patlar elektrik kesilir, diferansiyel kayışı kopar araba stop eder ve diğer arızalar.
İnsanın arızalanması, ayrı bir sorun, sorumluluk ve gerçekten hayatın akışını tadını bozan bir mesele aslında.
Nedir insanın “arızalanması”?
Sizce en büyük insani melekesizlikler ve arızalar nelerdir?
Birey olarak görmekte inat ettiğimiz kişilerin ve arkadaşların, dostların; mantık – ruh – yaklaşım olarak devre dışı kalması tanıdık bir durum mudur?
Fikrime göre, çok tanıdık bir durum. Tanımlamaları da var.
En ağırı, narsist ve sadece kendini önemseyen insanlar tarafından iğdiş edilmek.
En sorunsalı, bu insanların kendileri dışında kimsenin neyi neden söylediğini ayırt etmek anlamak istemeyişi, anlama isteği ve meylinin yaradılışlarında bulunmayışı, gerçekliğe eğitilemeyişleri.
Popülist söylemlerle, kendini ön plana çıkarma isteğini “derin ve belirgin, vurgulu” bir “tevazu” (!) ile saklamak mümkün ne yazık ki.
Pek çoğu da bunu yapıyor, üzerimizde deniyor ve işe yaramaz ya da kendi kısıtlı at gözlüklü halleriyle tanıştığımızı – fark ettiğimizi, anladığımızı ayırt ettikleri kendilerine özel aydınlanma anlarında bizi yargısız infaz ediyor.
Gerçekliğe eğitilmek. İnsanın içinin dışının bir olması. Geçtiğimiz yazıda da bahsettiğim düsturun bu kişilerde olmayışı (Erkek – Dişi sorulmaz muhabbetin dilinde demiştim ya). Aldırılan eğitim ne olursa olsun görgü ve anlayış eğitimi çok başka bir şey. Bunu ebeveynim diyen herkesin başaramadığı da ortada ne yazık ki, rastlıyoruz rastlamaya da devam edeceğiz çünkü bireysel ve toplumsal olarak sosyolojik terimle anomi çok yaygın.
Kendimizi bu insanlardan nasıl koruyacağız nasıl önlem alacağız bu insanların bizde açmayı planladıkları ve bunu başardıkları yaralarda? Yara bandı aramak yerine önce kişinin aslında kendine güveninin olmadığını kabul etmemiz lazım.
Bir şekilde sivrilmesi demek, herhangi bir bireyin bir biçimde bir şeyleri kotarırmış gibi görünürken aslında belki de siyasi ya da kitlesel popülerlik peşinde koştuğunu ayırt edebilmek gerek.
Bir şekilde sivrilmesi demek, bu sivri ve meşgul görünümün ardında aslında yalnızlıktan şikayet edemeyecek kadar bir çok kişilikliliğin yattığını da fark edebilmemizi sağlamıyor mu bazı örneklerde?
Örnek vermeyeceğim, çünkü yazımı okurken aklınızdan nice örneklerin ve bireylerin geçtiğinden eminim.
Fazla bireyselleştirip kişiselleştirmeyeceğim çünkü günümüzde sosyal – kültürel – siyasi oluşumların ardında ve bu oluşumlardaki dalgalanmalarda bize verdiği tattaki buruklukta narsislerin rolü çok yüksek.
Yapmamız gereken, gözlemci olmak, temkinli davranmak ve mesafeyi önceliği kendimize vererek belirlemek. Önceliği kendimize verdiğimiz andaki şaşkınlıkları onların maskelerinin düşmesini de sağlıyor. Komik mi? Yok. Hayır, aslında bu onların trajedisi.
Kendimizi, eninde sonunda kendilerini yalnız hissettiklerini ve yalnız buluverdiklerini itiraf etmek zorunda kalacak ve bundan dolayı da belki bize bile sızlanacak bu kişilerden sakınmamız lazım.
Ne kadar çok felsefe – sosyal bilimler ve iletişim alanında kendimizi geliştirebilirsek, gözlem yeteneğimizi perçinlersek, içimizdeki insani meyle ve insan sevgisine rağmen – hatta bununla birlikte – onların lümpen tabiriyle ayağımızı denk alıp uzak durabilirsek o kadar iyi, inanın.
Bunu başaralım.
Başarmak bizim işimiz aslında. Çünkü melekeleri, sezgileri ve gözlem gücü, kişisel gelişimi tamamlanmış olan bizler, hala öğrenmeyi düstur edinmiş kişiler olarak bu türlerden bir şey öğrenemeyiz.
Bizim gibi insanlarla karşılaşmaya devam etmemiz dileğiyle.
Gerçek sinerji ve toplumu, çocuğu – kadını – erkeği – patiyi koruyabilecek güç bizim dengemizde, itidalli olmamızda saklı.
Saklı da tutsak, aleni de kullansak, toplum ve birey yararına gerçekten bir şeyler yapabilmek istiyorsak bu narsistlerin önünü kesmek ve maskelerini düşürmek gerek.
Tenezzül edersek, tabi.
İyi okumalar, esenlikle ve gerçek insanlardan örülü dünyalar diliyorum.
Sevgiler…
Comments