Bilgi Çağı ve İletişimin Gücü
top of page

Bilgi Çağı ve İletişimin Gücü


“Çağımız artık bilgi çağı beyler, iş dünyası bilhassa, artık eskisi gibi olmayacak. Her şey daha hızlı, daha uzmanlık gerektiren şekilde gelişecek ve bilgi en önemli ve erişimi gerekli konu olacak.”



Yazı: Hasan R. Ardıç

 

Yirminci yüzyıl sonları, galiba yıl 1999 idi. Önemli bir holdingin İcra Kurulu toplantısındayız. Genelde haftada bir gün İcra Kurulu toplantısı yapılıyor. Gündeme harfiyen uyuluyor, tutanaklar da tam bir “Minutes of Meeting” … Neyse.


Esas konu iki açıdan ilginç.

Ana işler (şirket özelindeki işler) tamamlandıktan sonra, ayda iki defa bir konuk davet ediliyor. Misafirin deneyimlerine ilişkin bilgi paylaşımları ve sohbetler yapılıyor. Bunlardan birinde, bu konulara çok ilgi duyan bir çalışma arkadaşımız ortaya bir söz attı. O da şöyleydi:

“Çağımız artık bilgi çağı beyler, iş dünyası bilhassa, artık eskisi gibi olmayacak. Her şey daha hızlı, daha uzmanlık gerektiren şekilde gelişecek ve bilgi en önemli ve erişimi gerekli konu olacak.”


Özetle bildiğimiz internet hızından ve bilginin öneminden bahsediyordu ama bir şeyler bildiğimizden farklı ve ilginçti… Bahsettikleri bugün; internet, Twitter, LinkedIn, Facebook, Instagram, WhatsApp, Signal, Telegram, Google, Yandex, Bing vb. arama motorları…


Masa etrafındakilerin çoğu yurt dışında yüksek eğitim yapmış, bir kısmı PhD dereceli, en az iki lisan bilen yöneticiler. Toplamda o gün galiba 12 kişi idik. Konu doğal olarak çok ilgi çekici ve önemliydi. Biz devam ettik, aşağıda da özet olarak konuşmalarımızı sunuyorum.



Bilgi çağı, bildiğimiz diğer çağları tarihte bırakıp, çığır açan bir dönemin başlangıcını ilân ediyor. Bilginin bulunması, doğrulanması ve yazılı olarak iletimi saniyeler içinde hazır. Eskide kalan cilt cilt ansiklopediler yok, arama ve bulma sıkıntıları hiç yok. Ne arıyorsanız yazın Google’a size anlatsın. Ya da falanca dilden filanca dile tercüme etsin. Evet, bu tür arama motorları uzmanlık isteyen konularda beklenen detaylı uzmanlığa tam olarak sahip olamasa da yol gösterici iş gören uygulamalar.


Artık uzun yıllar hizmet gören ama demode olan araçlara veda etme zorunluluğu var. Teleks, faks, telgraf, ankesörlü telefon, postaneden ELT Telgraf çekmek gibi.


Bilgiye erişmek tamam çok önemli de esas önem taşıyan ulaşılan bilginin doğruluğu ve güncelliği. Ama daha da önemli olanı bilginin doğru kullanımı. “Dezenformasyon asla olmamalı demek” en doğrusu ama olacak, oluyordur da… Bu durum da korsanlık gibi bilgi hırsızlığı…


Yeni bir buluşun ya da çalışmanın, modellemenin elbette talibi, heveslisi çok olacak. Hızlıca bu çalışmayı nakde tahvil etmek isteyen tabii ki epey fazla kişi olacaktır. Bir kısım insan da bunlara karşı koruyucu olacaktır. Yani; iyiler ve kötüler… Ama bilgi çağının gerekleri bütün insanlığı yakından ilgilendirdiği için riski ölçebilmek zaman alacak…


İşin an itibariyle özeti; çağımız artık bilgi çağı. Doğru bilgiye en hızlı ve güvenilir biçimde erişim gerekli ve çok önemli. Bu erişimin doğru bir iletişimle yaygınlaştırılması ve kullanımı da esasen en önemlisi…



Yazımın başlığında yer alanlardan biri bilgi çağı, diğeri ise iletişimin gücü… İkisi de çok önemli. Gücün kaynağı denecek kadar da kuvvetli. Doğru bilgiyi en önce ele geçiren, hem bu bilginin kontrol dışı yayılmasına dikkat edecek, hem de iletişiminde kullanarak iletişimin gücünü gösterecek. Bunun için sürekli Ar-Ge çalışmaları ve harcamaları yapacak ve sonunda kazançlı çıkacaktır. Bu sürecin hızını tahayyül etmeyi size bırakıyorum.


Bu konularda çalışacak insan sayısı, hatta bu sayıdan da önemli olanı nitelikler ciddi olarak belirlenip uygulamaya alınmalıdır. Özetle beyaz yakalıların sayısı artarken mavi yakalıların iş dünyasındaki sayılarının azalması doğal karşılanacaktır. Bu durumda ortaya belirgin bazı özellikler çıkacaktır.


  • Eğitimin, eğitimde uzmanlığın önemi,

  • Dışarıdan çalışma imkânı,

  • Çalışma disiplini ve güvenliği.


Yazılımın, donanımdan birkaç kat öneme haiz olduğu bu ortamda bilgi, bilginini korunması kadar önem taşımakta…


Artık savaşlar ve ülke içi huzursuzluklar silah ve yumruk gücüyle değil, bilgi ve iletişimin gücüyle yapılır ve çözülür olacaktır. Zor da olsa böyle… Anarşi, terör ve savaş akıl ve bilgi sahibi olana bu bilgi ve iletişimi doğru kullandıkları ölçüde yardımcı olacaktır. Bunun uluslararası barışın gelişimine katkısının da çok büyük olacağı kanısındayım.

0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page