Elon Musk ve Brezilya yönetimi arasında yaşananlar üzere kaleme aldığım ilk yazımda Musk’ın kendini Brezilya ve Brezilya kanunlarının üstünde gördüğüne vurgu yapmıştım. Kendi ekonomik çıkarları için maddi gücünü kullanarak hedefine ulaşmak amacıyla her türlü kural tanımazlığı yaptığını, “Savaşı Kazanmak İçin Her Yol Mubahtır” fikriyle hareket ettiğini, bir kaos ortamı yaratmak istediğini anlatmaya çalışmıştım. Gelelim uluslararası boyutta Musk'ın yaptıklarına...
Yazı: Bülent Yurtdaş
Elon Musk'ın uluslararası alanda izlediği çizgi ve yaptıklarının Brezilya’da yaşanan olaylardan pek farklı olmadığını görüyoruz. Dünyanın çeşitli ülkelerinde, Brezilya ile yaşadığı sorunların benzerlerini görmek mümkün. Ülkelerin mevcut yasaları ve mahkeme kararlarını hiçe saymak artık onun için sıradan bir hal almış gibi görünüyor. Fütursuzca yapmış olduğu kanunsuzlukları elinde bulundurduğu gücü kullanarak dünya genelinde insanların, devletlerin ve adalet sistemlerinin normal ve doğal bir şey olarak kabul etmelerini dikte ettirmeye çalışıyor.
Nitekim işin uluslararası boyutuna gelince:
Hatırlanacağı üzere Avustralya’da çok kısa bir süre önce Süryani kilisesinde ayin esnasında bir saldırganın bıçak kullanarak gerçekleştirdiği eyleme ait görüntüleri Avustralya yargısının ve Avustralya Hükümetinin X’ten kaldırılması yönündeki talebini Elon Musk ifade özgürlüğü bahanesi ile reddetmiş ve Avustralya Hükümeti ile kriz çıkarmıştı. Avustralya’da bu tür şiddet içerikleri çevrimiçi güvenlik yasası uyarınca yasadışıdır.
Amerikan şirketi videoyu Avustralyalı kullanıcılardan gizlemeyi kabul etselde, dünya çapında kaldırma emirlerinin "özgür ve açık internetin ilkelerine aykırı olduğunu ve her yerde ifade özgürlüğünü tehdit ettiğini" savundu.
Hindistan seçimlerinde benzer durumlar ile ilgili problemler yaşayan X’te polemik yaratan Elon Musk, Hindistan Hükümeti’nin ve yargısının taleplerini aynı gerekçelerle uygulamayacağını söyledi ve bir süre sonra geri adım atmak durumunda kalarak taleplerin büyük bir kısmını yerine getirdi.
2021'de Musk platformu satın almadan önce o zamanki Twitter, Başbakan Narendra Modi liderliğindeki Hindistan hükümetiyle hukuki bir savaş başlatmıştı. Bu gelişmelerle birlikte Hindistan polisi şirketin ülkedeki ofislerine bile baskın düzenledi. Hindistan hükümeti daha sonra Twitter'dan "kışkırtıcı" olduğu düşünülen hashtag'i kullanan tweetleri ve etnik Sih ayrılıkçı gruplar tarafından kullanılan ve Pakistan tarafından desteklendiği iddia edilen hesapları kaldırmasını istedi. O dönemde Twitter, hükümetin yasal uyarısına yanıt olarak yaklaşık 250 hesabı engelledi, ancak altı saat sonra profilleri yeniden etkinleştirdi.
2022 yılında, hatta Musk platformu satın almadan önce Twitter, Hindistan hükümetinin profiller ve içeriklerin "kamu düzenine" tehdit teşkil ettiği gerekçesiyle kaldırılması yönündeki taleplerine karşı dava başlatmıştı. Twitter yönetimi, hesapların engellenmesi ve içeriğin kaldırılması yönündeki taleplerden bazılarının ifade özgürlüğü gibi temel hakları ihlal ettiğini belirterek karşı çıkmıştı.
Ancak Şubat 2024'te Musk’ın Twitter'ı satın almasının ardından platform, Hindistan hükümetinin kararlarına uydu ve hükümet karşıtı protestocularla bağlantılı bir dizi hesabı engellediğini itiraf etti. Şirket tarafından o dönemde yayınlanan bir açıklamada, "Emirlere uygun olarak bu hesapları ve gönderileri yalnızca Hindistan'da engelleyeceğiz, ancak bu eylemlere katılmıyoruz ve ifade özgürlüğünün bu gönderileri de kapsayacak şekilde genişletilmesi gerektiğini savunuyoruz" dedi.
X, Hindistan hükümetinin kararlarını kabul etse de Elon Musk, Modi'yi bu yılki genel seçimlerdeki zaferinden dolayı tebrik etti. Musk, X’te "Tebrikler, Narendra Modi, dünyanın en büyük demokrasisindeki seçim zaferiniz için. Şirketlerimin Hindistan'da heyecan verici işler yaptığını görmek için sabırsızlanıyorum" diye bir açıklamayı yapmayı da ihmal etmedi.
Çıkarlarına Göre Hareket Ediyor
Mayıs 2023'te, halihazırda Musk'ın komutası altında olan X ve Elon Musk, Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türk hükümetinin ülkedeki muhalefetle bağlantılı kişilerin hesaplarını ve gönderilerini kaldırma yönündeki emirlerine uydukları için eleştirildi. O dönemde yayınlanan bir notta X, emirlere uyacağını itiraf etti.
X'in Küresel İlişkiler ekibinden o dönemde yapılan bir açıklamada, "Yasal işlemlere yanıt olarak ve Twitter'ın Türkiye'deki insanlara açık kalmasını sağlamak için bugün Türkiye'deki bazı içeriklere erişimi kısıtlamak amacıyla adımlar attık." denildi. Kendisini "ifade özgürlüğünün mutlak savunucusu" olarak ilan etmesine rağmen Musk, o dönemde şirketin benimsediği duruş nedeniyle eleştirildiğinde tepki göstermişti.
Musk, X profilinde şunları söyledi: "Twitter'ın tamamen sınırlandırılması veya erişimin birkaç tweet ile sınırlandırılması arasında seçim var. Hangisini istiyorsunuz?"
Ancak Türk hükümetinin X'teki içeriği kaldırma emri, Musk'ın dört ay sonra Türkiye Cumhurbaşkanı ile bir toplantı yapmasını engellemedi. İkili, Eylül 2023'te Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ziyareti sırasında New York'ta bir araya geldi. Dostane toplantıya Musk oğullarından biri ile katıldı. Toplantıda, Musk'ın Türkiye’de Tesla fabrikası kurma talebi de gündeme geldi.
6 Ocak 2021 ABD’de gerçeklesen kongre baskını, yani darbe girişimi ile ilgili olarak yargının, Senatonun ve ABD Hükümeti’nin aldığı tüm kararları X yani Elon Musk koşulsuz yerine getirmişti.
Reuters bildirdiği haberlere göre ise, Pakistan İçişleri Bakanlığı, geçtiğimiz Nisan ayında güvenlik endişelerini gerekçe göstererek X'i engellediğini açıklamıştı. Şubat ayındaki seçimlerden sonra platforma erişimin sınırlı olduğu bildirildi. Bazı gözlemciler, bu adımın ülkenin güçlü ordusuyla çekişen muhalif Pakistan Tehrik-i İnsaf Partisi'nin lideri olan eski Başbakan İmran Han'ın nüfuzunu zayıflatmayı amaçlamış olabileceğini söylüyor.
Avrupa Birliği, Dijital Hizmetler Yasası kapsamında X'i soruşturuyor. Buna göre platformun yanlış bilgi ve zararlı içeriklerle başa çıkmada yetersiz kaldığı tespit edilirse para cezasıyla karşı karşıya kalabileceği belirtiliyor.
Tüm bunların yanı sıra Platform Musk'ın ticari çıkarlarını her şeyin önünde tuttuğunu söyleyen eleştirmenlerin güvensizliğiyle de karşı karşıya. Avrupa Birliği’nin üst düzey yetkililerinin yaptığı açıklamalar dikkate alındığında, X’in Avrupa Birliği kanunlarına ve yargı kararlarına uymaması halinde yasaklanmasının bir seçenek olduğu açıkça belirtildi.
İfade özgürlüğünü her fırsatta savunduğunu söyleyen Elon Musk, X'e erişimi kısıtlayan Çin'deki çevrimiçi sansürü eleştirmekten ise kaçınıyor. Çin, Musk'ın liderliğindeki elektrikli araç üreticisi Tesla için önemli bir üretim üssü. Musk geçtiğimiz aylarda, “Şoförsüz Sürüş Destek Teknolojisi” lisans görüşmeleri için Çin’i ziyaret etti ve geçici lisans konusunda karşılıklı anlamaya varıldı.
Kanada'nın iktidardaki Liberal Partisi tarafından Şubat ayında açıklanan ve Başbakan Justin Trudeau'nun desteklediği yeni yasa tasarısı, sosyal medyada nefret söylemini düzenlemek ve çocukları korumakla görevli bir hükümet organı oluşturulmasını öngörüyor. Yasa, yasadışı nefret söylemi için verilebilecek azami cezaların artırılmasını da öngörüyor. Aynı zamanda yasa, vatandaşların ayrımcı söylemleri için 20.000 Kanada dolarına kadar tazminat veya 50.000 Kanada dolarına kadar para cezası verme yetkisine sahip olacak.
Musk, yasa tasarısı hakkında asılsız gibi görünen bir iddiayı retweet etti ve “Yasa tasarısı, polise, yasa tasarısı kabul edilmeden önce yapılmış olsa bile, nefret söylemi paylaşan herkesi tutuklama yetkisi veriyor. Bu doğruysa kulağa çılgınca geliyor! @CommunityNotes, lütfen kontrol edin," diyerek bir açıklamada bulundu. Musk, iddiayı incelemek için X sosyal ağının “Gerçek Kontrol Hizmetini” etiketleyerek olayın takipçisi olacağının sinyalini verdi.
İngiltere’de yaşanan son olaylar ve X’in bu olaylardaki rolü de göz önüne alındığında söylenecek pek fazla söz kalmıyor.
Bunların yanı sıra, Afrika’da ele geçirilen şaibeli elmas madeni olayını, kripto para birimleri üzerine yaptığı manipülasyonlarla küçük yatırımcılara verdiği zararları, Tesla için hayati önem taşıyan Lityum madeni kaynaklarına erişme planları doğrultusunda ülkelerin seçimlerine, iktidarların değişmesi için geri planda X’i kullanarak verdiği destekleri (2019 ve 2024 Bolivya darbe girişimleri, Arjantin seçimi, son olarak Venezuela’da yapılan seçimde olanlar) göz önüne bulundurmak gerekiyor.
İfade Özgürlüğü Bahane
Gelelim olayların çığırından çıktığı Elon Musk’ın yalanlarla, ifade özgürlüğü bahanesini kullanarak olanca gücüyle saldırdığı Brezilya’daki son duruma.
Yaptığı tüm hamlelerin kanunsuz ve hiçbir mantıksal dayanağının olmaması, Brezilya Hükümeti ve yargısının alınan kararlardan geri adım atmaması dolayısı ile iyice kontrolünü kaybeden Musk bu kez de ABD adaletini kullanarak ABD'nin "Brezilya Devletinin varlıklarına el koymaya çalışacağını" açıkladı ve Latin Amerika'nın en büyük ülkesinin Devlet Başkanına yönelik nominal bir tehdit oluşturdu.
'X' ağının (eski adıyla Twitter) sahibi milyarder Elon Musk, Federal Yüksek Mahkeme'nin kararına göre Brezilya'da platformun hizmetlerinin durdurulmasından bu yana yaşadığı kontrol edilemeyen öfke patlamasında, yolunu tamamen kaybetmiş görünüyor. Şimdi dünyanın en zengin adamı sanki bir teröristmiş gibi Devlet Başkanı Lula'ya ve Brezilya Devleti’ne doğrudan tehditlerde bulunmayı kendinde hak olarak görüyor.
Musk ağdaki resmi profilinde; “Brezilya hükümeti, 'X' ve SpaceX'in hukuka aykırı olarak ele geçirilen varlıklarını iade etmedikçe, hükümet varlıklarına da karşılıklı olarak el konulmasını isteyeceğiz. Umarım Lula ticari bir uçakta uçmaktan keyif alır" diye yazdı. Brezilya Federatif Cumhuriyeti'nin ABD'de ve kendi ülkesinde sahip olduğu her türlü varlığa yönelik açık ve tartışmasız bir tehdit oluşturan Musk, Brezilya Hava Kuvvetlerine ait askeri bir uçak olan Brezilya Devlet Başkanlık uçağını, ABD yargısını ve ABD hükümetini kullanarak zorbalıklarına kılıf uydurmaya çalışıyor.
Durum öyle gösteriyor ki, Elon Musk’ın Brezilya kurumlarıyla diyalog sinyali vermek yerine AYM hâkimi Alexandre de Moraes ve Devlet Başkan Lula'ya saldırmak için “X”i kullandığı ortada ve "X"e erişim yakın zamanda gerçekleşmeyecek.
Bu şartlar altında, "X" Brezilya'da faaliyet göstermeye geri dönebilecek mi? Evet, teorik olarak bu mümkün. Gerekli şartlar ve sorumluluklar yerine getirildiği takdirde, sosyal ağ ülkede yeniden faaliyet gösterebilir. Bu şartlar ise;
18 milyon R$'dan fazla para cezasının ödenmesi,
AYM tarafından tanımlanan profillerin engellenmesi,
Brezilya'da "X"in bir atanmış temsilcisinin bulunması.
Elon Musk’ın yukarıda sıralanan operasyonları gerçekleştirmesi durumunda "X" Brezilya'da bir kez daha erişime sahip olabilir. Ancak böyle bir senaryonun pek olası olmadığı düşünülüyor. Çünkü, böyle bir senaryonun gerçekleşmesi halinde Elon Musk pes etmek zorunda kalacak, teslim bayrağını çekecek, Brezilya'da bir diktatörlük yaşandığına dair iddiaları boşa çıkacak ve özenle besleyip büyütmek için milyarlar harcadığı kendi platformunda nefret ve yalanla beslenen kitlelere karşı yalancı konumuna düşecek. Dahası yaratmaya çalıştığı itibarı zedelenecek ve adı kendi elleriyle oluşturduğu kaosun fiyaskosu olarak anılacak.
Yakın gelecekte büyük olasılıkla Musk Brezilya ablukasını yeni siyasi bayrağı ve hayatın anlamı haline getirecek. Kasım seçimleri üzerine oynadığı Trump kumarını kazanmak için dua edecek ve Trump kazandığı takdirde, ABD genelinde aşırı sağın hareket alanı kazanması yoluyla kendi hedefleri doğrultusunda yeni bir ivme kazanacak. Görünen o ki Latin Amerika genelinde aşırı sağın, özellikle Brezilya’da Bolsonaro ve taraftarlarının hareket alanını genişleterek seçimler üzerinde manipülasyonlar deneyen, dünya çapında hakaret, yalan ve itibarsızlaştırma girişimlerini ifade özgürlüğünün ardına gizleyen, yanlışı doğru olarak kabul edilmesini dayatarak toplumların daha da kutuplaşmasını sağlayan Musk bu yolla kendi işlerini kolaylaştırmayı tercih edecek.
Comments